Bugün, 12 Mayıs 2024 Pazar
Adana Baro Baskani Av. Veli Küçük, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde Ceyhan Belediye Baskani seçilen Kadir Aydar hakkinda Yüksek Seçim Kurulu tarafindan yapilan bir basvuru üzerine inceleme baslatildigi, hatta görevden alinarak belediyeye “kayyum” tayin edildigi haberleri üzerine konu hakkinda yazili açiklamada bulundu.
Açiklamada su görüs ve düsüncelere yer verildi;
“ÇAGDAS VE DEMOKRATIK ÜLKELERDE KABUL EDILEMEZ.”
“Seçimler ve yerel yönetimlerin belirlenmesi çogulcu demokrasinin ve seçmen iradesinin yasama geçtigi en önemli alandir.
Birkaç gündür Ceyhan Ilçe Belediye Baskani Kadir Aydar ile ilgili seçimlerin üzerinden 1 yil gibi uzun bir süre geçtikten sonra, geriye dönük hukuksuz degerlendirme ile seçmen iradesinin yok sayilmaya çalisilmasi çagdas ve demokratik ülkelerde kabul edilemez.
“BEYHUDE ISGÜZARLIKTIR”
Çok uzun yillar önce gerçeklestigi bilinen bir adli vaka üzerinden açilan ceza davasinda iki ayri suç nitelemesi sonrasi ayni dosyadan verilen iki ayri cezanin mahkemesince birlestirilmeksizin kesinlesmesi, bu kararin 31 Mart 2019 tarihinden önce adaylik basvurusunda da var olmasina ragmen adayliga engel görülmemesi dogru bir degerlendirmedir.
Mahkemenin 2 kalem cezayi içtima ile birlestirmeyerek ayri ayri degerlendirmesi halinde bu cezalarin da ayri ayri kabul edilmesi hukuki zorunluluktur.
Çünkü, 5237 sayili Türk Ceza Kanunu'nda cezalarin toplanmasi kuralina yer verilmemis, 5275 sayili Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Infazi Hakkinda Kanun'un 99. maddesi geregince hükmolunan her bir cezanin ayri ayri bagimsizliklarini korudugu ve cezalarin sadece infaz asamasinda ayni yasanin 107. maddesinde vücut bulan kosullu saliverme hükümlerinin uygulanabilmesi açisindan toplanmasi gerektigi bilinen bir gerçekliktir.
Öte yandan hukuk, kisilerin inisiyatifine veya keyfiligine göre farkli sonuçlar ile karsilasilmasina olanak saglayan bir mekanizma niteliginde degildir. Her ne kadar ortada bir dava dosyasi var ise de, terminolojik anlamda her bir eylem bagimsiz bir dava dosyasi anlamina gelmekte, her bir karar uygulamada ayni mahkeme dosyasi içerisinde yer alsa da bagimsiz olma özelligini korumaktadir.
Aksi hal, sorusturma makaminin bir sorusturma dosyasindaki 2 ayri suçtan birisi açisindan söz gelimi delil toplamanin uzun süre alacagi düsüncesiyle tefrik karari verip diger suçtan dava açtigi ve açilan bu davanin sonuçlandigi; tefrik edilen suç açisindan ise çok sonra, delillerin toplanmasinin ardindan yeni bir dava daha açtigi durumda artik ortada dogal olarak 2 ayri mahkeme karari olacagindan ‘tek mahkeme karari ise toplanir, farkli mahkeme karari ise cezalar toplanmaz’ seklindeki dayanagi ve altyapisi bulunmayan hukuki garabete deger izafe etmeyi gerektirirdi.
Bu nedenle, kanun koyucunun eylemin niteligi ve agirligini göz önünde bulundurarak belirlemis oldugu seçilmeye engel hürriyeti baglayici ceza miktarini kanun koyucunun iradesini asar biçimde yorumlamaya kalkismak, açik bir sekilde fonksiyon gaspidir.
Baska bir deyisle, baska bir kurumun veya resmi bir dairenin mahkemenin yapmadigi ceza miktarlarini birlestirme islemlerini kendiliklerinden yapmaya çalismalari hukuksuz oldugu kadar beyhude bir isgüzarliktir.
Kamuoyunda emsal olarak gösterilen Ceylanpinar Belediye Baskani hakkinda verilen kararin Ceyhan Belediye Baskani hakkinda uygulanmasi ve emsal olarak degerlendirilmesi mümkün degildir. Zira orada tek kalemde süresi 1 yili asan bir ceza söz konusudur. Ceyhan Belediye Baskani’nin 1 yili asan seçilmeye engel cezasi yoktur, iki ayri cezanin mahkeme iradesine aykiri sekilde birlestirilip toplanilarak karar verilmesi hukuka aykiri olacaktir.
2839 sayili yasanin 11. maddesinde belirtilen ‘toplam’ ibaresi ise, yukarida ayrintili sekilde belirtildigi üzere bir suç açisindan verilen toplam cezayi ifade etmektedir.
Mahkeme kararinda yer alan iki ayri cezanin her birinin ayri degerlendirilmesi ve adaylik basvuru sürecinde oldugu gibi bir yillik süreyi asan cezanin bulunmamasi nedeniyle Ceyhan Belediye Baskani Kadir Aydar hakkinda baskanliginin düsürülmesi yönündeki müracaatin ve talebin Yüksek Seçim Kurulu tarafindan kabule sayan bir yönünün bulunmadigi görülmektedir.
Benzeri durumlarla ilgili daha önce verilmis Danistay kararlari ve Devlet Personel Baskanliginin görüsleri de bu duruma isaret etmektedir.
“SEÇMEN IRADESINE HÂLEL GETIRILMEMELIDIR”
Ülkemiz tarihinde bugüne kadar hiç uygulanmayan ve gündeme dahi gelmeyen, seçmenin bir adaya teveccühünü gösterdigi ve seçilmis, bir yildir görev yapan belediye baskanina dönük yapilabilecek farkli uygulama, hukuksuz ve adaletsiz olacagi gibi demokrasiye ve yerlesik teamüllere açik aykirilik tasiyacaktir.
Yerelde seçmenin tercihine, oyuna ve hür iradesine yüksek yargi organi Yüksek Seçim Kurulu tarafindan hâlelgetirilmemeli, seçmen iradesini yok sayma niteligi tasiyacak herhangi bir kararin YSK’nin siyasi iktidar etkisi ve baskisi altinda degerlendirme yaptigi algisi yaratacagi bilinmeli, bu durumun yargiya ve adalete güven duygusunu bir kez daha yerle bir edecegi öngörülmelidir.
Konunun takipçisi olup her sart ve durumda hukuku savunmaya devam edecegiz.”
