Adnan Menderes Bulvarı'nda yürüyüş yapanların, Çoban Dede Türbesi'nden manzarayı izleyenlerin fotoğraf karelerindeki başrol oyuncusu hep aynı: Sevgi Adası. Ancak şehrin tam kalbindeki bu doğal güzellik, yıllardır sadece "uzaktan bakılan" bir silüet olmaktan öteye gidemiyor.
Eskişehir'in Porsuk Çayı'nı, İstanbul'un Haliç'ini veya Van'ın Akdamar Adası'nı markalaştırdığı bir dönemde; Adana'nın elindeki bu hazinenin "atıl" bırakılması büyük bir vizyon eksikliği olarak öne çıkıyor.
Adanın şu anki kullanım durumu, modern bir metropole yakışmayacak manzaralara sahne oluyor:
Ulaşım Sorunu: Adaya ulaşmak için standart, güvenli ve tarifeli bir sistem yok. Vatandaşlar sular çekildiğinde balçıklı yoldan yürümeye çalışıyor veya denetimsiz küçük teknelerle geçiyor.
Karanlık Silüet: Adnan Menderes Bulvarı ışıl ışılken, gölün ortasındaki ada geceleri "kara bir delik" gibi duruyor. Hiçbir mimari ışıklandırma olmadığı için gece manzarasına katkı sunmuyor.
Bakımsızlık: Adaya çıkanlar, yetersiz peyzaj, bakımsız yürüyüş yolları ve hijyen sorunları olan tuvaletlerle karşılaşıyor.
Adana kamuoyunda ve sosyal medyada sıkça dile getirilen, mimarların da desteklediği proje önerisi ise adanın kaderini değiştirecek nitelikte. Önerilen projenin üç ana ayağı bulunuyor:
Gölün kıyısından (Amerikan Adası veya Menderes tarafından) adaya uzanacak, sadece yayaların ve bisikletlilerin kullanabileceği, kavisli, ahşap veya çelik konstrüksiyonlu şık bir köprü. Bu köprü sadece bir ulaşım aracı değil, kendi başına bir "fotoğraf çekilme noktası" olacak. Sular yükseldiğinde de, alçaldığında da adaya ulaşım kesintisiz sürecek.
İstanbul Boğaz Köprüsü veya Kız Kulesi örneğindeki gibi; adanın ağaç dokusunu ve kıyı şeridini vurgulayan profesyonel bir LED Aydınlatma Sistemi. Renk değiştiren veya sabit amber rengi ışıklarla aydınlatılan ada, gölün sularına yansıyarak şehre büyüleyici bir gece manzarası kazandıracak.
Adanın doğal dokusunu bozmayacak, betonlaşmaya izin vermeden yapılacak ahşap bungalov tarzı kafeler, seyir terasları ve temiz tuvaletler. İnsanlar burada çayını içip, gölün ortasında gün batımını izleme deneyimini konforlu bir şekilde yaşayacak.
Turizm uzmanlarına göre, bu proje hayata geçerse:
Çekim Merkezi: Adana'ya gelen yerli/yabancı turist, sadece kebap yemek için değil, "Sevgi Adası Köprüsü'nde yürümek" için de Menderes Bulvarı'na gelecek.
Güvenlik: Köprü ve aydınlatma sayesinde ada, ıssız ve tekinsiz bir yer olmaktan çıkıp, ailelerin güvenle gezdiği bir parka dönüşecek.
Marka Değeri: Adana'nın tanıtım filmlerinde kullanılacak, şehrin simgesi (landmark) olabilecek yeni bir yapı kazanılacak.
Adana, gölün ortasındaki bu yalnız adayı, şehrin en parıltılı mücevherine dönüştürecek iradeyi bekliyor.
Aksi takdirde Sevgi Adası, posterlerde güzel, gerçekte ise ulaşılmaz kalmaya devam edecek.