Kış aylarının favori meyvelerinden cennet hurması, tezgahlarda yerini aldı. Tatlı aroması ve yüksek besin değeriyle bilinen bu meyve, yanlış tüketildiğinde hem tadıyla hem de sağlık etkileriyle çok farklı sonuçlar doğurabiliyor. Uzmanlar, özellikle olgunlaşmadan yenen cennet hurmasına karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Olgunlaşmamış cennet hurması yiyen herkesin tanıdığı o buruk, ağız büzüştüren tat aslında bir hatadan değil, tamamen doğal bir mekanizmadan kaynaklanıyor. Meyvenin ham halindeki yüksek tanen oranı, bitkinin kendini korumak için geliştirdiği bir savunma sistemi.
Bu buruk tat, meyveyi olgunlaşmadan; böceklerin, hayvanların, zararlıların yememesi için oluşturulmuş doğanın kendi alarmı. Yani meyve adeta "Daha hazır değilim, beni olgunlaşınca ye" mesajı veriyor.
Tanenden kaynaklanan buruk tat sadece rahatsızlık vermekle kalmıyor aynı zamanda olgunlaşmamış cennet hurması midede taşlaşan bezoar oluşumuna, bağırsak tıkanıklığına, şiddetli mide rahatsızlığına neden olabiliyor. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve sindirim problemi yaşayanlarda risk daha yüksek.
Tam olgunlaşmış bir cennet hurması ise tam bir şifa deposu. bağışıklığı güçlendirir, yüksek lif içeriğiyle sindirimi destekler, antioksidan zenginliğiyle vücudu korur, kalp ve cilt sağlığına katkı sağlar. Uzmanlar, günde bir adet tam olgun cennet hurması tüketmenin ideal olduğunu vurguladı.
Olgun cennet hurması yumuşak dokuludur, kabuğu incelmiştir ve buruk değil tatlı aromalıdır. Eğer meyve sertse, renk tam oturmamışsa ve hafif buruk kokuyorsa henüz tüketme zamanı gelmemiş demektir.