Seyhan Belediye Baskani Akif Kemal Akay, ilçede bulunan emek yogun üretim yapan zanaatkârlari ziyaretinde dijitallesen dünyada zanaatin daha da önem kazandigini söyledi.
“Zanaata daha da deger katmak için biz ne yapariz, bunun pesindeyiz”
Seyhan Belediye Baskani Akif Kemal Akay, salginin belli bir noktada kontrol altina alinmasiyla sosyal mesafe önlemleri dikkate alarak gerçeklestirdigi istisare toplantilarina esnaf ve zanaatkarlarla devam etti.
Baskan Akay, hafta sonunu el emegiyle mobilya üretimi yapan zanaatkârlari ve esnafi ziyaret etti. Havuzlu Bahçe Mahallesi çevresinde kümelenen esnaf ve zanaatkârlarla sohbet eden “Hayirli Isler” ve “Kolayliklar” dileginde bulunan Baskan Akay mahalle arasina sikismis is yerlerinin Mobilya iskeleti üretimi konusunda Türkiye’de önemli bir yere sahip oldugunu kaydetti. Esnaf ve zanaatkâr ise “Pandemi sürecinde 3 ay çalisamadik. Simdi 1 saat fazla çalismak istesek, vatandas hakli olarak rahatsiz oluyor ve sikâyetini dile getiriyor. Yerlesim alani içinde is yeri olmasinin handikapini yasiyoruz” diyerek yasadiklari sorunlarini aktardi.
“DIJITALLESEN DÜNYADA EL EMEGI ÜRÜNLER DAHA DA DEGER KAZANDI”
Seyhan Belediye Baskani Akif Kemal Akay da el emegi ile sekillenen çiraklik kalfalik ve ustalik bagiyla ilerleyen zanaatin (sinaat) artik tüm dünyada daha da önemsendigini kaydetti. Dijitallesen dünyada el emegi ürünlerin degerinin katbe kat arttigina dikkati çeken Baskan Akay, “Belediye olarak üretime büyük önem veriyoruz. Üreten zanaatkârin ellerinde sekillenen ürünler sadece Adana ve Türkiye’de degil Ortadogu ve diger ülkelerde de ciddi karsilik buluyor. Her alanda üreten zanaatkar veya çiftçi için ne yapabiliriz, katma degeri yüksek ürünlerin olusumuna katkimiz nasil olur, onlari üretime daha fazla nasil yönlendirebiliriz, nasil katkimiz olur onu arastiriyoruz” dedi.
“MOBILYA, AYAKKABI VE KONFEKSIYON’DA HEDEF AVRUPA OLMALI”
Bölgede etkin sekilde yapilan Mobilya, Ayakkabi ve Konfeksiyon ürünleri üretiminin zanaatkârlarca gerçeklestirildigini animsatan Baskan Akay “Hiçbir zanaat kitaptan ögrenilmez. Bölgemizde Mobilya, ayakkabi ve konfeksiyon üretimi yillarin tecrübesiyle yogrulmus zanaatkarlarca yapiliyor. Ancak zanaatlarimiz yetenekli ellerini maalesef fason üretim için kullanmak durumunda kaliyor. Bir Italya bir gömlegi bizden daha iyi dikemez. Ama onlar bu isi endüstriye dönüstürmüs. Italyanlar, kentimizde fason olarak bir gömlegi diktirip, üzerine marka koyup 10 lira yerine 100 liraya yine bize satabiliyorlar. Iste bizim de hedefimiz 10 liralik gömlegin bizim zanaatkarimiz tarafindan 100 liraya satilabilmesinin önünü açmak. Bunun için üretene altyapi konusunda destek olmanin yollarini ariyoruz. Bu konudaki destegimiz mesela bir okul olabilir, Fuar gibi ürünlerin gösterildigi mekanlar olabilir. Veya benzer altyapi destekleri olabilir. Hedefimizi Avrupa olarak belirleyip zanaatkârin el emeginden ortaya çikan ürünlerin “katma degeri yüksek ürünler” haline getirmemiz gerekiyor.” diye konustu.