Bu haberin Adana'da yayılmasının ardından Şimşekler Grubu liderlerinden Adem Tel, hafta içinde Murat Sancak'ın kendilerine yönelik suçlamalarına oldukça sert yanıt verdi.
Adem Tel'in sosyal medya paylaşımını noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz:
1) Yazacağım ve uzun 4-5 tweet için kimse kusura bakmasın.. Hayatları algı, namertlik olmuş insanlara bazen cevap vermek zorundasın.. Senin tek derdinin ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz M.S... istediğin tek şey; Adana Demirspor'un şu an ki batışı konuşulmasın.. 22 tane ve sayısı artacak dosyalar, borçlar, ödenmeyen personel- altyapı hocalarının maaşları, yoldaki icralar, alınan transfer yasakları konuşulmasın.. Geldiğinde borç 55 milyon TL, yani o zaman 9 milyon euro.. 2 yıl önce 55 milyon artıdayız diyorsun, son 2 yıl da ne yaptın da 25-30 milyon euro borç oldu, bunu anlat taraftara.. Sana çok büyük bir salonda tüm taraftarların önünde hesaplaşma için hodri meydanı öylesine çekmedik.. Neyi anlatacağını bilmiyor muyduk.. Hiçbir zaman, hiç kimseden saklamadık, toplantılarda bile anlattık.. 17-18 yıldır vardı, sen bağ bağışlamadın, sen başlatmadın.. Hasım olduklarımız, kötü olduklarımız bile lafını etmedi, bir sana yakışırdı.. Daha önce attığımız tweetlerde de anlattık durumu, çıktığımız radyo programında da..
Sen geldiğinde 4 bindi, senden sonra önce kişi başı 4 bin sonra 6 bin, sonra 10 bin oldu.. Asgari ücret 11 bin iken 10 bindi.. Asgari ücret 17 bin iken 15 bin oldu ve öyle bitti.. öyle toplamları yazıp kafa bulandırmaya, algıya çalışma, delikanlı gibi gerçeği yaz..
Daha önce de söyledim, koreografiden birşey kalan namussuzdur, aksini kim söylerse namussuzun en önde gidenidir..
5-6 koreografi yapıldıysa sen sadece 2 sine destek verdin, o da boya, bez, kumaş, binlerce el bayrağı, binlerce karton,büyük file için destek.. siparişi verdik, oraya ödeme yapıldı.. 150 binlik koreografiyi biz yapamazdık.. 100.yıl koreografisi için de belediye destek verdi.. 3 otobüs yetmiyordu olimpiyat stadına gitmek için, onun yerine koreografi desteği verin dedik, kabul ettiler.. Son 2-3 koreografiyi Grup içinde mahalle ve tayfalardan havuzla hallettik.. Onların hepsi şahit.. Kartonla 1940 yazdığımız, sonra ADS ve Şimşekler Grubu arması yaptığımız ve sonrası bu yıl Gs maçında yapılan çalışma..
Bu 3 ünü Grup karşıladı.. Sadece Gs maçındaki çalışma ve Antalyaya kendimiz kaldırdığımız otobüs 100 bin tuttu.. Neyi anlatıyon sen.. Basit bir pankartın bez,boya, fırça maliyeti bile 10 bin olmuş, onlarca pankart yapılıyor M.S efendi, neyi anlatıyon sen neyi..
Sahtekarlar, yalancılar yalan konuşur.. Tüm kantinin hesabını Talat a mı yıktın.. Çalısan, esnaf, temizlik, tüm masrafları Talat a veriliyor gösterecek kadar aşağılıksınız.. Onları bize veriliyor gibi kim gösteriyorsa o da namussuzdur.. Dernek yeri açın diye 100 defa söyledin, maddi olarak karşılayamayız dedik, 2 yıl kirasını ve 2 çalışanın asgari ücretten az parasını verdin sadece.. Mobilyayı klimayı bile borçla biz ödemek zorunda kaldık, hayatın algı, yalan olmuş ama sen kulübü devredene kadar ölümü de herşeyi de göze alıp seninle savaşmayan namerttir.. Kulübün şu an ki durumunda kendi menfaatini düşünen de şerefsizdir, aksini söyleyen de şerefsizdir..
2) Mecburen bazı şeyleri bilgisi olmayanlar için anlatmak ve dile getirmek zorundayız..
94 95 'te tribüne girdiğimizde grup 100 kişi yoktu.. Bizler 17,18,19 yaşındaki gençler olarak daha o yaşlarda bir idealimiz vardı.. Şimşekler Grubunu bir marka haline getirmek ve Adana Demirspor taraftarını tribün anlamında Türkiye'de söz sahibi yapmaktı.. Bu çok zordu, çünkü o yıllarda ne internet ne sosyal medya, hatta cep tlf u bile yoktu.. Tamamen sokakta organize olmak ve büyümek zorundaydık.. Bu da sadece sabır, emek ve yürekle olurdu.. Çok emek vermek, çok mesai harcamak zorundaydık, başka çaresi yoktu.. Sabah 10-11 gibi Duygu cafe'de buluşuyor, gece 2-3 e kadar birlikte zaman geçiriyor, ne yapabiliriz diye tartışıyor ve planlar yapıyorduk.. Önce tabi ki liselerden başladık, özellikle barajyolu, beyazevler ve Çukurova'da hemen her liseye gittik, temsilciler seçtik.. Haftaiçi hepsiyle sürekli görüşüyor, toplantılar yapıyorduk.. Stickerlar bastırıp tüm liselere, duvarlara, apartman girişlerine yapıştırıyorduk.. Sevdamızı anlatan ve Şimşekler Grubuna davet eden sloganlar yazıyorduk.. Haftaiçimiz hergün böyle geçiyor, haftasonu da içerde yada deplasmanda takıma destek veriyorduk.. Aynı süreçte yeni besteler yapmayla da uğraşıyor, sürekli üretiyorduk.. Mithatpaşa'daki dernek kapandıktan sonra buluşma ve organize olma yeri olarak Duygu Cafenin içindeki pasaj kalemizdi.. Şehrin diğer takımını Uzanlar almış, stat elimizden alınmış ve bizden maç oynamamız için stat kirası istenmisti.. Bir yandan da onlara karşı mücadele veriyor, geceleri stat duvarlarını maviye boyuyor, haksızlığa karşı çıkıyorduk..
3) Bu kadar mücadeleyi verirken hikaye değil bir gerçek vardı ki; herşeyden vazgeçmiştik.. Sadece Şimşekler Grubu ve Adana Demirspor vardı.. Yoksa başarmak imkansızdı, çünkü internet, cep tlf u bile yoktu.. Kimse yanlış anlamasın Şimşekler Grubu için 98 de Çukurova Üni 4.sınıftan ayrılmak zorunda kaldım.. Talat, Aydın, Göksel, Levo, Ramazan, Balamir, Mete, Pisko ve daha birçok insan ailesinden, işinden vazgeçti.. Tamamen adanmışlıkla hareket etti.. Birçok iş imkanı varken çoğumuz biryerde çalışamadı.. Çünkü sabah 8 akşam 5-6 çalışırken yukarda anlattıklarımın çoğunu yapamazdık.. Sabah 10-11 de başlıyor, geceye kadar durmuyorduk.. Sürekli organizasyonlar, gündüz idman ziyaretleri yapıyorduk.. Bizde bilirdik iş güç sahibi olmayı, üniyi bitirip onla ilgili iş kurmayı.. Bir idealin, sevdanın peşinden gittik, yanlış mı yaptık.. Özellikle 1995 ve 2000 arası kulüp için çok kötü yıllardı, önce 2.lig sonra 1998 de 3.lige düşüp 2 yıl kaldık.. Ama kulüp bu haldeyken tam tersi yönde Grup olarak büyüdük ve 2000 2001 e geldiğimizde 1000 kişi olmuştuk.. Sokaktaki o mücadele, o mesai, o emek verilmese bunu başarmamız imkansızdı.. Ve bunlar o yıllarda hiçbir maddi destek alınmadan başarıldı.. Ercan Albay hocamızın 2 yıl üst üste şampiyon yapıp şimdiki PTT 1.lig'e çıkarmasından sonra Grup 2000 kişi olmuştu.. 1250 Kapalı B üst biletiyle içeri 1 bilete 2 kişi şeklinde 2500 kişi giriyorduk.. Daha sonra Aytaç Durak'ın kulübü küçültmeye götürmesi yüzünden yine kime düştük.. Sonraki yıllar Aytaç Durak'la mücadele, sahipsizlik, sokak sokak kulüp için eşya piyangosu biletleri satmak gibi konularla geçti.. 2004 'te kulüpte yemek çıkacak para yoktu, durumu iyi fabrika sahibi bir arkadaşımızdan 1500 lira alıp kulübe verdik.. Kulüpte yemek çıksın diye.. Öyle bir zaman gelmişti ki maddi olarak derneğimizin kirasını bile kesinlikle veremiyorduk..
4) İşte o yıllarda bir büyüğümüz bize destek olayını başlatmıştı.. Bunu hiçbir zaman saklamadık.. Grubun içindeki insanlarla herzaman paylaştık.. Temsilciler toplantılarında herkese anlattık.. Bu desteği verdiğinde bile Mustafa Tuncelle, Mehmet Gökoğlu ile, Sedat Sözlü ile kulüp kötü gidince kötü olduk, yeri geldik hasım olduk.. yani bu destek Murat Sancakla başlamadı.. insanlar verilen dünya kadar emeğin, ödenen bedellerin karşılığı NAMERDE muhtaç olunmasın diye yaptı.. Çünkü biz işi, okulu değil Şimşekler Grubunu büyütmeyi, Türkiye de marka yapmayı seçmiştik.. Ama kulüp kötü gittiğinde yönetimlerle kötü olduk.. En önemli örneği 2008'de Konya'da Güngören finalini kaybettikten sonra toplu olarak Aytaç Durak'a sövmesek Şimşekler Grubuna Huzurevlerinde şahane bir tesis verilecekti, karar geçmişti, hazırdı.. içinde havuzu, aile çay bahçesi herşeyi olan.. Ama o yıl 2 takım çıksın diye bize beraberlik yeten maçı şehrin diğer takımına verdiği için Aytaç Durak'a dakikalarca sövdük, hak etmişti, hakkımız yenmişti.. O yüzden tesisi vermediler, vazgeçtiler.. Zaten biz tüm yönetenlerden hep Gruba kalıcı gelir istedik, ama kimse ya yapmadı ya yapamadı.. Bırakın kalıcı geliri, özellikle şehri yönetenler bir dernek yerini bile bize çok gördüler.. Doktorlara, müteahhitlere, mühendislere, herkese verilen yerler bize verilmedi.. Çünkü hiçbir zaman güçlenmemizi istemediler.. Biz istesek; Aytaç Durak başta olmak üzere bazılarına "padişahım çok yaşa" der 2008 deki tesis gibi herşeyi alırdık.. Ama ne zaman kulübün başına kötü birşey gelse onlarla hasım olduk, yeri geldi belediye bastık, yeri geldi yönetici dövdük.. Hepsi için emniyete düştük, hakim karşısına çıktık.. Adana Demirspor'un başına gelenleri düşünmeyip sussaydık, dernek yerimizde olurdu kalıcı gelirimiz de.. Murat Sancaktan da hep kalıcı gelir istedik, ama yapmadı.. Çünkü kalıcı gelir demek daha güçlü ve daha bağımsız Şimşekler Grubu demekti.. Kafasının basmadığı olay kulübü bu hale getiren kim olursa olsun hasım olurduk, ama egosundan dolayı hazmedemedi..
Adana Demirspor için kavga yüzünden cezaevlerinde yattığımızda avukatı ailelerimiz tuttu, tüm masrafı onlar karşıladı.. 100 defa Meydandaki emniyete düştük, hep maç kavgası yüzünden.. Defalarca hakim karşısına çıktık.. Bu tribüne onlarca beste, yüzlerce pankart sözü, yüzlerce slogan kazandırdık.. En sağlam deplasmanlarda bile taraftarın gurur duyacağı tribünler yaptık.. Tribün için yapılan yüzlerce pankartın, yanan binlerce meşalenin, yapılan yüzlerce organizasyonun, deplasmanlarda karşılanan binlerce yemeğin parasını biz hallettik.. Bazen kendimiz bazen gruptan havuz yaparak.
5) Daha önce de söyledik yine söylüyoruz; tüm taraftar grupları yönetimlerden destek almıştır.. Çoğu yerde kombineyi ücretsiz alırlar.. Biz Murat Sancak'tan ücretsiz değil, indirimli aldık.. ilk yıl 250 daha sonra ki yıl 750 den verdi.. Bu sezon zaten indirimsiz normal fiyattan 1250 kombine aldık.. Kimi grup karaborsayla köşe olmuştur.. Biz 25 yıldır karaborsa yapanı dövdük, biletleri elinden alıp dağıttık.. Çoğu grubun para basan mekanları, cafe işletmeleri vardır..
Biz ne yapsaydık; karaborsayla milyonları mı götürseydik.. Yada şehrin krallarına padişahım çok yaşa deyip mekanlar mı alsaydık.. Yani yalakalık mı yapsaydık.. O zaman aldığımız maddi desteğe de gerek kalmazdı, herşeyi kendimiz hallederdik.. Ama o şekilde yaşamayı şerefsizlik olarak gördük.. Sadece namerde muhtaç olmamak, hayatın yaşama şartlarını yerine getirebilmek nefes almak için destek aldık.. Yaptıklarımızın yanında bu mu çok görülüyor..
Hepimiz kiradayız, arabalarımız evlerimiz yok.. Bankalarda güzel paralı hesaplarımız yok.. Otobüsle gidip geliyoruz, Allaha çok şükür diyoruz, gocunmuyoruz.. Bunların aksini söyleyen namussuzdur, namussuzun en önde gidenidir..
Elbette bizlerin geçmişte hataları, yanlışları olmuştur.. Hata yapmamak sadece Allah'a mahsus.. Yeri gelmiş bu hatalar için Adana Demirspor taraftarından geçmişte özür de dilenmiştir.. Ama hiçbir zaman Adana Demirspor sevdasına menfaat olarak bakılmamıştır.. Şerefsiz yaşamayı seçseydik, herşeyimiz olurdu ama başımız dik olmazdı.. Aldığımız destek sadece namerde muhtaç olmadan yaşamak, nefes almak içindir.. Yukarda anlattığım ve sadece bazılarından bahsedebildiğim konular için biz bir gençlik verdik.. Lafta değil harbiden verdik.. O gençliğin tek 1 yılını hangi para satın alabilir.. Şu an milyar versen alamazsın o gençliği..
En başından beri Şimşekler Grubu çatısı altında Adana Demirspor için savaştık, sevgisini yaymaya ve yaşatmaya çalıştık.. Bunu yaparken de Şimşekler Grubunu marka yapmak idealimizdi.. Geçmişe baktığımızda da gelip geçen binlerce Abi ve gardaşımızla birlikte bunu çok şükür başardık..
Adana Demirspor'da; biz onun için savaşırken, grubu büyütürken bize çevre verdi, dost verdi, gardaş verdi, tanınmamızı verdi.. O bile herşeye değer ve yeter.. Yanlış birşey yazdıysak affola...