Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut,kadin cinayetlerinde iyi hal uygulanmamasina yönelik5237 Sayili Türk Ceza Kanunu’nda Degisiklik Yapilmasina Dair KanunTeklifi’ni TBMM Baskanligina sundu. Bulut, kadina yönelik siddetin her geçen gün arttigi Türkiye’de artik kadinlarin “hak” mücadelesinin yaninda “can” mücadelesi vermeye basladigini bildirdi. Bulut, can güvenliginden yoksun kadinlarin, her an ölümle yüz yüze, korunmadan uzak yasam ve ölüm arasinda bir hayati tercih etmek durumunda birakildigini kaydetti.
KADINLAR KATLEDILIYOR
Kadinlarin kocalari, sevgilileri, babalari, kardesleri, yakinlari tarafindan katledildigin, sokak ortasinda, evinde, sigindigi baba ocaginda, hatta devlet korumasinda ve siginma evlerinde öldürüldügünü kaydeden Bulut, “2019’un ilk 11 ayinda en az 430 kadin öldürülmüs; bu ay ise cinayete kurban giden kadin sayisi 39 olmustur. Kadin Cinayetlerini Durduracagiz Platformu'nun verilerine göre 2013 yilinda 237, 2014 yilinda 294, 2015 yilinda 303, 2016 yilinda 328, 2017 yilinda 409, 2018 yilinda 440 kadin erkekler tarafindan katledilmistir” dedi.
TABLO ASLINDA DAHA VAHIM
Türkiye’de kadina yönelik aile içi siddet arastirmasina göre, ülke genelindeki kadinlarin %39’unun fiziksel siddet, %15’inin cinsel siddet yasarken, %42’sinin iki siddetten en az birini yasadigini belirttigini kaydeden Bulut, “Kol kirilir yen içinde kalir” anlayisinin, baski, utanma vb. nedenlerle siddet gördügünü kabul edemeyen kadinlarin da göz önüne alindiginda tablonun daha vahim bir hal aldigini ifade etti.
YÖNETMELIKTE BOSLUKLAR VAR
Bulut, “Ordu’da 20 yasinda üniversite ögrencisi Ceren Özdemir’in katledilmesinin bardagi tasiran son damla olmustur. Ceren Özdemir’in katilinin bir çocugu yaralamaktan aldigi 23 yillik hapis cezasinin 14 yilini tamamladiktan sonra 28 Ekim 2019'da yari açik cezaevine alinmasi, 1 Aralik günü de yari açik cezaevinden firar etmesi kanun ve yönetmeliklerdeki boslugu da gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandi.
Türkiye’nin 2011 yilinda altina imza attigi, 2014 yilinda yürürlüge giren Istanbul Sözlesmesi’nin 3. Maddesinde kadina siddetin, “kadinlara karsi bir insan haklari ihlali ve ayrimcilik” olarak tanimlandigini belirten Bulut, sözlesmenin 4. Maddesindeki “Taraflar herkesin, özellikle de kadinlarin, gerek kamu gerekse özel alanda siddete maruz kalmaksizin yasama hakkini yayginlastirmak ve korumak için gerekli olan yasal ve diger tedbirleri alacaklardir” ifadelerine dikkat çekti.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLERIN IHLALI
Kadina yönelik siddetin, temel hak ve özgürlüklerinin ihlali oldugunu kaydeden Bulut, kadina yönelik siddetin temelindeyse cinsiyete dayali toplumsal rollerin ve cinsiyete dayali esitsizliklerin yattigini vurgulayan Bulut, iktidar ve sözcülerinin kadin ve erkegi esit görmeyen kabul edilemez zihniyetinin, kadini ikincillestiren, kadinin evi yeridir söylemi çerçevesinde kadini birey olarak degil de aile içinde tarif eden bakis açisinin siddeti artirdigini söyledi.
INDIRIM UYGULANMASIN
CHP’li Bulut, “Hukuki boyutta ise kadin cinayetlerinde mahkemelerin kravat taktigi ve takim elbise giydigi, saygili davrandigi için verdigi iyi hal indirimleri, haksiz agir tahrik indirimleri, katilleri cesaretlendirmekte, siddeti körüklemektedir. Kadina yönelik siddeti önlemek için var olan yasalarin iyilestirilmesi önemlidir. Bu kanun teklifiyle kasten öldürme suçunun sadece magdurun kadin olmasi saiki ile islenmesi halinde agirlastirilmis müebbet hapis cezasi ile cezalandirilmasi ve indirim uygulanmamasi amaçlanmistir” dedi.
