Ceyhan da Cumhuriyet Halk Partisi son yerel seçimlerde başarı elde etti, ama o başarı halkla kurulan gönül köprülerinin değil; iktidara tepkinin, muhalefet rüzgârının eseriydi. Bugün sokakta CHP konuşuluyor, ama övgüyle değil; kırgınlık, uzaklaşma ve hayal kırıklığıyla…

CHP’nin Ceyhan daki en büyük sorunu halktan kopuş.
Artık partililer bile “bizim sesimizi duyan yok” diyor. Belediye başkanları ve il yöneticileri ulaşılmaz bir hale gelmiş durumda. Halk, “bizim içimizden çıkanlar, koltuğa oturunca bizi unuttu” diyor. Bu algı, partiye zarar veriyor. Çünkü CHP’yi ayakta tutan şey, o klasik “halkla omuz omuza” duygusuydu. O bağ koptuğunda geriye sadece tabelalar kalır.

Örgüt çalışmaları da dağınık. İlçe örgütleri arasında koordinasyon yok, gençlik kolları sahada görünmüyor. Parti içi gruplaşmalar, kişisel hesaplar, liyakat yerine sadakat ilişkileri öne çıkıyor. “Benim adamım” düzeni, örgüt dinamizmini bitirmiş durumda.

Belediyelere gelince…
Şeffaflık, denetim, halka hesap verme kültürü zayıf. CHP’li belediyeler, bazı alanlarda AK Parti’nin “reklam belediyeciliği” anlayışını bile aratıyor. Halk hizmet beklerken, afişler ve törenlerle oyalanıyor. Oysa CHP belediyeciliği “sosyal adalet, üretken belediyecilik ve halkçı hizmet” üzerine kurulmalıydı.

Medya ile ilişkiler de kısıtlı. Yerel basın ya görmezden geliniyor ya da sadece övgü yazanlarla iletişim kuruluyor. Eleştiren gazetecilere kapılar kapanıyor. Oysa basın, demokrasinin aynasıdır. Aynayı kırarak yüzünüzdeki lekeyi silemezsiniz.

Gençlik ve kadın kolları partinin kalbidir. Ama Ceyhan da bu iki damar neredeyse durmuş durumda. Yeni yüzlere, taze kana, yeni fikirlere yer açılmıyor. Hep aynı isimler, aynı alışkanlıklar… Bu kısır döngü CHP’yi halktan uzaklaştırıyor, özellikle genç seçmenle arasına duvar örüyor.

Peki çözüm ne?
CHP Ceyhan önce samimiyeti geri kazanmalı. Halkın evine gitmeli, derdini dinlemeli, kulak vermeli. Liyakat, hesap verebilirlik ve şeffaflık temel ilke olmalı. Gençlere yer açılmalı, kadınlar karar mekanizmalarının merkezine alınmalı.
CHP’nin yeniden Ceyhan da halkın umudu olabilmesi için, önce kendi içindeki kibrin perdesini yırtması gerekiyor.

Ceyhan halkı artık şunu söylüyor:
“Biz, konuşan değil; dinleyen, anlayan, bizimle yürüyen CHP’yi istiyoruz.”