Bugün, 18 Mayıs 2025 Pazar

Çiftçiler perişan oldu

Çiftçiler perişan oldu

Adana'da çiftçiler, dondan ve kuraklıktan dolayı zarar gören tarlasını gezdirdi, "Zararımız çok. Bu yılın borcunu ödeyebilirsek kendimizi şanslı sayacağız" dedi.

İktidar, çiftçiden buğday alım fiyatlarına yüzde 25 zam yaptı. Ancak yıllık resmi enflasyon yüzde 37 seviyesindeyken, bu artış reel olarak geçen yılın gerisinde kaldı. Hasadı başlayan buğdayda üretici, bu yıl da tarladan umduğunu bulamadı. Kuraklık, don, dolu ve fırtınadan zarar gören çiftçiye devlet, 'eksi zam' yaparak adeta "Üretmeyin" demiş oldu. Bu yıl rekolte ciddi oranda düştü. Geçen yıllarda dönüm başına 800 kilogram olan verim, bu sezon 350-400 kilograma kadar geriledi.

Rekoltenin düşmesi ile maliyet katlandı. Fiyat beklentilerin altında kaldı. Adana Çiftçiler Birliği, dekar başına verim ortalamasını 350 kilogram alarak 2025 yılı için kilogram başına buğday üretim maliyetini 11 lira 85 kuruş olarak hesapladı. Yüzde 35 kâr payı ve destek primleriyle birlikte çiftçinin fiyat beklentisi 16 TL. Ancak TMO’nun açıkladığı alım fiyatları 10 lira 61 kuruş ve 12 lira 76 kuruş arasında kaldı. Çiftçiler, “Bu şartlarda üretime nasıl devam edeceğiz?​” diye sorarken, yetkililerden gerçekçi destek ve alım fiyatı talep etti.

Çiftçi öncelikle kuraklık, ardından don felaketiyle karşılaştı. Don felaketinin yaraları sarılmadan bu kez ekinleri yağmur vurdu. Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Karayusuflu Mahallesi'ndeki bir tarladayız. Arazideki buğdayların büyük bölümü dondan ve kuraklıktan dolayı yanmış, bir gün önce etkili olan yağmur buğdayların bir bölümünü yere yatırmış. Çiftçi Ali Özkaya, “Bak kardeş gel, çek. Bu ne verir ki? Bu otlar var ya, bu otlar çürüdüğü zaman yani kuruduğu zaman daha verim vermez bu ekin. Çünkü don öldürmüş. Yağmurla birlikte bu zayıf kökler tamamen toprağa çökecek” dedi. Özkaya, “Zararımız çok. Mazotumuzu düşürürse, düşürmez mümkün değil, ama belki fiyatta on beş, on altı verirlerse belki bir kuruş kazanabilirdik” ifadelerini kullandı.

Buradan kesinlikle ürün çıkmaz

Çiftçi Hasan Deniz de yanmış tarlasını gösterirken, “Önce don vurdu, sonra kuraklık. Hiç yağmur yağmadı, bütün ekinler böyle kurudu. Ne diyeyim, gördüğün gibi bak, hep yandı. Ne yağmur yağdı, bir de don. Şu an buradan ürün çıkmaz. Çıkmaz, kesinlikle çıkmaz” diye konuştu. Masrafının büyük olduğunu dile getiren Deniz, “20-22 dönüm arazimiz var. Gübre, sürüm, her şey masraf. Zararımız en az 20-30 bin lira. Yirmi iki dönümden en az on-on beş ton ürün alırdım. Ama cebimize bir kuruş girmeyecek. Yani biçer buraya girdi mi, işte evin unu, buğdayı filan ne çıkarsa eve katacağız. Gerisini de bir sürüp bırakacağız” dedi. Deniz, devletin destek vermesini beklediklerini belirterek, “Borçlarımız var, kooperatiflere olan borçlarımızı ertelemelerini istiyoruz. Başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.

 

Serinevler Muhtarı Kamber Gök, 55 dönümlük arazisinde yaşadığı kaybı yerinde göstererek, çiftçilerin içine düştüğü çıkmazı anlattı. Gök, “Çiftçilerimiz perişan. İkinci ürün ekecek miyiz, ekersek tohum alabilecek miyiz bilmiyoruz. Gübre, mazot, evin ihtiyaçları hepsi üst üste bindi. Ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Devlet el atmazsa çiftçi perişan” dedi.

‘Devlet para vermesin, giderleri düşürsün yeter’

Devletten doğrudan para desteği değil, üretim maliyetlerini düşürecek destek isteyen Gök şunları söyledi: “Devlet yatlara yaptığı gibi mazotu, gübreyi, giderleri yüzde 50 indirsin. Ancak böyle üretim yapabiliriz. Ama bu giderlerle seneye üretim yapamayız. Şu anda buğdayın maliyeti 12-13 lira, fiyat en az 16 lira olmalı ki kurtaralım.”

Barajlar yarı dolu, ikinci ürün tehlikede

Adana’da sezonda üç ürün ekebiliyor olmak bir şans gibi görünse de baraj seviyesinin yüzde 75’lere düşmesi nedeni ile ikinci ürüne DSİ’nin su vermeyeceği söyleniyor. Geçen yıl kışlık ürünlerin ekilmemesi istenmişti. Bir üründen ettiği zararı “ya nasip” diyerek ikinci üründen çıkarmak isteyen çiftçiler genellikle buğdaydan sonra soya ekiyor. Gök, ikinci ürün için ekim planlarının da su krizi nedeniyle belirsiz olduğunu belirterek, “Barajların doluluğu yüzde ellilerdeymiş. Soya ekeceğiz ama su verilmeyebilir diye duyum aldık. Eğer o da olmazsa iyice bittik demektir. Çarkı döndüremeyiz” dedi.

‘Tahıl ambarından ithalatçı ülkeye düştük’

Türkiye’nin tahıl ithal eder hale geldiğini söyleyen Gök, “Eskiden Çukurova deyince şalvarlı pamuk ağaları vardı. 20 dönüm eken ağaydı. Şimdi 200 dönümle bile ekmeğini zor çıkarıyor. Savaşan ülkelerden buğday alıyoruz. Neden? Çünkü çiftçiye tam destek verilmiyor” dedi.

Borçla alınan tohum ve gübrelerin ödemesini bile yapamadıklarını belirten Gök, “Bu yılın borcunu ödeyebilirsek kendimizi şanslı sayacağız. Ama ikinci ürünü ekemezsek durum daha da kötüleşecek” dedi.



Anahtar Kelimeler: Çiftçiler perişan
  • Pazar 29.8 ° / 19.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 29.1 ° / 17.9 ° Güneşli
  • Salı 29.5 ° / 17.3 ° Güneşli