Bu yıl Türkiye’nin birçok bölgesinde tarımsal üretimdeki sorunlar arttı. Bir taraftan iklimsel koşullar, ürünlerin erken olgunlaşmasına neden oldu, plansız üretim nedeniyle sebze meyvede üretim fazlalığı yaşandı. Önceki yıl narenciye dalında kaldı, bu yıl birçok sebze tarlada kaldı. Bir taraftan da buğday, mısır ve ayçiçeğinde fiyatlar düşük açıklandı.
Çukurova’nın bereketli topraklarında yeni ekimler başladı ama üretici tedirgin. Bölgede narenciye bahçelerine, sebze ve muz seralarına kota geldi. Hububat ve yağlı tohumlarda ise üretici ekim için kazanma garantisi istiyor.
Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyonu Kurulu Başkanı ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, iklim değişikliğinin bu yıl tarım sektörünü vurduğunu belirtti. Doğan, 2024 yılını Aydınlık’a şöyle değerlendirdi:
“Yıllardır çiftçilik yapıyorum, hayatımda gördüğüm en zor, en sıkıntılı dönemdi. Bütün çiftçilerin zarar ettiği bir yıl oldu. 2024’te Türkiye’nin tamamında bütün mahsuller aşırı sıcaklardan dolayı zarar gördü. Hepsi birden yetişti ve ürünler para etmedi. Yurtdışından talep olmadı, ürün gönderemedik. Çoğu yerde domates, kavun, karpuz, biber hep tarlada kaldı. Adana turfanda olduğu için karpuz, kavunda biraz daha şanslıydık.
Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyonu Kurulu Başkanı ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, iklim değişikliğinin bu yıl tarım sektörünü vurduğunu belirtti. Doğan, 2024 yılını Aydınlık’a şöyle değerlendirdi:
“Yıllardır çiftçilik yapıyorum, hayatımda gördüğüm en zor, en sıkıntılı dönemdi. Bütün çiftçilerin zarar ettiği bir yıl oldu. 2024’te Türkiye’nin tamamında bütün mahsuller aşırı sıcaklardan dolayı zarar gördü. Hepsi birden yetişti ve ürünler para etmedi. Yurtdışından talep olmadı, ürün gönderemedik. Çoğu yerde domates, kavun, karpuz, biber hep tarlada kaldı. Adana turfanda olduğu için karpuz, kavunda biraz daha şanslıydık.
"Buğday haziran sıcaklarına denk gelmediği için verimi iyi aldık. Ama pamuk, mısır, soya ve ayçiçeğinden istediğimiz verimi alamadık, para da etmedi. Pamukta gümrük vergilerini artıramadığımız için iç piyasa fiyatları, doğrudan dünya fiyatlarından etkilendi ve pamuktan da kazanamadık. Soya fiyatları yükselmedi.
"Bu ürünlere verilen destekler çiftçiye yetmedi. Narenciyede rekolte azaldı, fiyatlar önce arttı, sonra düştü. Yurtdışından da talep az. 2023’ten önce çiftçi, bazı ürünlerden zarar ederdi. Şimdi ürünlerin tamamından zarar ediyoruz.”
Çiftçilerin bankalara borçlarını ödeyemediğini belirten Doğan, “Satılık tarla çok ama alan yok. Çiftçi yüzde 50 faizle kredi kullanıyor. Hiçbir tarla boş kalmayacak ama para kazanamıyor artık çiftçi, borç batağında. Ekim yapacak tohum için para bulamıyor. Sera yapacak naylon bulamıyor.” dedi.
Doğan, 2025’in başında tarımda daha fazla sıkıntı yaşanacağını belirtti, iklim değişikliği ve kuraklığa karşı alınması gereken önlemleri şöyle anlattı:
“Mısırda, pamukta, soyada hâlâ vahşi sulama yapıyoruz. Su tüketimi bölgede çok fazla. Aslında az suyla bütün ovayı sulayabiliriz. Barajdan günde 20 milyon metreküp su tarlalara akıyor. Eğer damlama sulama olsaydı, bu suyun yüzde 25’i bize yeterdi. Mısıra, pamuğa, soyaya damlama sulamayı hibe yapın ki çiftçi az suyla yüksek verim alsın. Hem de topraklar çoraklaşmasın.”
“Ülkenin kaynakları boşa gitmesin” diyen Doğan, şöyle devam etti: “İsrail çölde yüksek teknolojiyle ürün yetiştiriyor, Hollanda yine öyle. Bizim topraklarımız onlardan daha kaliteli. Biz yılda dört mevsimi yaşıyoruz. Böyle bir coğrafya, onların elinde olsun, dünyaya hükmederler. Bozuk topraklarda üretim yapıyorlar. Bizim her şeyimiz var.”
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, ‘Planlı Üretim’ çalışmalarını da şöyle değerlendirdi:
“Burada 5 ürün var. Soya, mısır, ayçiçeği, pamuk, buğday. Bu 5 ürüne desteği verin, çiftçi bunları eksin ki sebze meyveye yönelmesin. Örneğin, soyanın yüzde 90’ını ithal ediyoruz. ‘Açığım var, soya ek.’ desinler. Ama fiyatı da 16 değil 25 lira yapsınlar. O zaman eker çiftçi. Çiftçi para kazanamadığı ürünü neden eksin?
“Narenciye ekim alanı 850 bin dönüm olmuş, çok olduğu için kota geldi. Yeni bahçeye izin verilmiyor. Şeftali çok… Yeni seralar yasaklandı, muz kotayı doldurdu. ‘Şu ürünü ekin’ diyecek bir ürün yok Adana’da. Bizim burada her şey fazla. Sorunumuz ihracat. Çiftçi bize soruyor ‘ne ekeyim’ diyor ama ‘bilmiyorum’ diyorum. Her üründe arz fazlalığı var. Yurtdışından istek olmazsa ekmenin anlamı yok.
“Çiftçi çıkış yolu arıyor. Seneye karpuz kavun ekip etmemekte tereddütteyiz. Eskiden ekmeye korkmuyorduk, şimdi korkuyoruz.”