Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarim, Orman ve Köyisleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, 2006 yilinda çikarilan Tarim Kanunu'na göre 2007 yilindan bu yana üreticilere 318 milyar lira destek verilmesi gerektigini belirterek, 'Üreticilere verilen destek tutari 141 milyar lira oldu. Hükümet kanuna uymayarak suç isliyor. Kanuna göre çiftçinin alacagi 177 milyar lira garanti müsterili köprü, otoyol, havalimani ve hastane ihaleleri için mi kullanildi?' dedi.

'ÜRETICILERI DESTEKLEMEDILER, TARIMI GÖZDEN ÇIKARDILAR'

AKP Hükümetleri'nin 17 yildir uyguladigi yanlis tarim politikalari ülke tarimi ve üreticisine büyük bir darbe vurdugunu aktaran Ayhan Barut, 'Ülkemizi tarimda net olarak disa bagimli hale getirip ithalat cennetine çevirdiler. Çiftçimizi, köylümüzü perisan edip tarimdan uzaklastirdilar. AKP iktidari, ülkemizi Sirbistan'dan et, Bulgaristan'dan saman, Kanada'dan mercimek ithal eder hale getirdi. Bunca zamandir iç savasin sürdügü Suriye'den 20 bin ton bugday ithal edenler, Toprak Mahsülleri Ofisi'ne sinirsiz ithalat yetkisi verenler, 'Yerliyiz, milliyiz' diyerek aklimizla alay etmeye çalisiyor. Bu zihniyet, yerli üreticimizi desteklememis, tarimi gözden çikarmistir' diye konustu.

'PARALAR NEREDE?'

AKP Hükümeti döneminde 2006 yilinda çikarilan Tarim Kanunu'nun 21'inci maddesinin milli gelirin en az yüzde 1'i oraninda tarima destek verilmesini emrettigini animsatan Ayhan Barut, yasaya göre çiftçinin 2007'den bugüne alacagi destekleme tutarinin yaklasik 318 milyar lira oldugunu aktardi. Ancak üreticilere bu oranin yüzde 0.5'inin dahi verilmedigini ifade eden Barut, 'Çiftçilere bugüne dek verilen destek tutari 141 milyar lira. Yasaya göre çiftçinin alacagi 177 milyar lira nereye gitti? Bu çiftçinin parasini kimlere verdiniz? Garanti müsterili köprü, otoyol, havalimani ve hastane ihaleleri için mi kullandiniz? Hükümet yasaya uymayarak suç isliyor' açiklamasinda bulundu.

'ÇIFTÇILERIMIZ BORÇ BATAGINDA'

Küresellesen dünyada gidanin çok daha önemli hale geldigine isaret eden Ayhan Barut, AKP'nin is bilmez politikalari sonucu Türkiye'nin bu gerçege göre hareket edemedigini belirterek, sunlari kaydetti:
'Amerika Birlesik Devletleri'nde 2017'de 34 milyar dolar olan tarim desteklemesi 2018 yilinda 44 milyara çikmistir. Avrupa Birligi 2018 yilinda 157 milyar euro olan bütçesinin 58 milyar Euro'sunu yani yüzde 37'sini tarima destek olarak vermistir. Ülkemizde ise 2020 bütçesinin ancak yüzde 2.2'si tarima ayriliyor. Destek tutari, milli gelirimizin yüzde 1'i olmasi gerekirken yarisini dahi vermiyorlar. Mazot, gübre, süt yemi, ilaç, tohum, elektrik ve sulama gibi temel girdileri 2002'den günümüze ortalama 7 kat artarak üreticinin belini kirmistir. Bunun yaninda üreticinin ürettigi hiçbir ürün bu oranda artmamis, dolayisiyla köylü ve çiftçi kazanamamistir. Girdi kalemlerindeki fahis artisa karsin destekleme primleri artmadi. Cumhuriyet tarihinde ilk defa ekim alanlari 20 milyon hektarin altina düsmüs, 2002'den günümüze dek çiftçi sayisinda 700 bin eksilme olmus, 2002'de 2.5 milyar lira olan çiftçi borcu toplamda 160 milyara çikarak tam 64 kat artmistir. Yeter, bitsin artik bu çile!'