
Öğrencilerin yaşamını yitirdiği iş kazaları ile gündeme gelen proje kapsamında Adana’da, tüm itirazlara karşın tartışmalı bir adım daha atıldı.
Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde bulunan Kiremithane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde bağımsız bir MESEM açılmak istendi. Eğitim İş, okul bünyesinde açılacak MESEM’e çeşitli sorunlara yol açacağı gerekçesiyle itiraz etti.
“ARTAN TALEP”
Sendikanın itirazlarına karşın Kiremithane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde MESEM açılması, “Maliyet açısından rasyonel, eğitim açısından faydalı” olacağı gerekçesiyle uygun bulundu. Sendikanın itirazlarının ardından yapıldığı belirtilen incelemenin sonuç raporunda, “Atölye taşınmalarının eğitim-öğretim faaliyetlerini aksatmayacağı, yeni bağımsız MESEM açılışının il genelinde artan talebi karşılayacağı değerlendirilmiştir” denildi.
Raporda öte yandan, MESEM açılışı için güvenlik ve disiplin yönünden gerekli tedbirlerin alındığı da savunuldu.
KAMU ZARARI VURGUSU
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, uyarılar dikkate alınmadan atılan adıma yönelik açıklama yaptı. Okul bünyesinde açılacak MESEM için sekiz atölye ile iki dersliğin sökülüp taşınmasının eğitim süreçlerini bozacağını belirten Özbay, şunları söyledi:
“Bu girişim, doğrudan kamu zararına neden olacak bir girişimdir. Belgelerde taşınmanın kolay ve maliyetsiz olduğu iddia edilse de gerçek bunun tam tersidir: Atölyeler söküldüğünde düzenekler tahrip olur, yeni alanda altyapı tamamen yeniden kurulmak zorundadır. Enerji, havalandırma, güvenlik ve malzeme giderleri doğar. Bu süreç yalnızca eğitim kaybı yaratmaz aynı zamanda açıkça kamu kaynaklarının israfıdır.”
“GENÇLER AYRIŞTIRILIYOR”
Özbay, MESEM girişimine yönelik geçmişte, “Uygun değildir” tespitli müfettiş raporu hazırlandığı iddiasını da anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Bu iddia, MESEM dayatmasının denetimsiz, kapalı ve keyfî biçimde yürütüldüğünü de gözler önüne sermektedir. MESEM uygulaması, bu somut sorunların ötesinde Türkiye genelinde iktidarın yıllardır adım adım kurduğu, ‘Daha az okul, daha çok işyeri, daha ucuz işgücü’ politikasının en görünür adımlarından biridir.
Haftanın büyük bölümünde işyerine gönderilip okula yalnızca bir gün uğrayan gençler, artık öğrenci değil, düşük maliyetli iş gücü olarak konumlandırılmaktadır. Bu model aynı yaşta gençleri bile ayrıştırmaktadır. Belgelerde MESEM öğrencileriyle örgün öğrencilerin karşılaşmaması için ayrı kapılar, ayrı saatler, kartlı geçiş sistemleri önerilmektedir. Aynı yaşta olmalarına rağmen biri öğrenci, diğeri işçi statüsüne itilmekte, okul içinde iki ayrı dünya yaratılmaktadır.”
