Genel Merkezi Adana’da bulunan Türkiye Kuvayi Milliye Derneği Genel Başkanı İrfan Söker, ‘’Pandemi ve deprem dolayısı ile bazı faaliyetlerimizi gerçekleştiremedik ve birbirimizden mecburen uzak kaldık. Ancak bundan sonra faaliyetlerimizi hızlandırarak gerçekleştireceğiz ve birlikteliğimizi artıracağız" dedi.
Türkiye genelindeki Kuvayi Milliye Derneklerinin temsilcileri Adana’da bir araya geldi. Genel Başkanı İrfan Söker ile Başkan Vekili Murat Öztanrıöver, önümüzdeki süreçteki gerçekleştirecekleri faaliyetler ile ilgili bilgileri üyeleri ile paylaştı. Pandemi ve deprem dolayısı ile bazı faaliyetlerimizi gerçekleştiremediklerini belirten Söker, ‘’Birbirimizden mecburen uzak kaldık. Ancak bundan sonra faaliyetlerimizi hızlandırarak gerçekleştireceğiz ve birlikteliğimizi artıracağız" diye konuştu.
Genel Başkan Vekili Murat Öztanrıöver de Kuvayi Milliye Derneği’nin Adana’daki farklı etkinlikteki bir çok derneğinin ana çatısı olarak önemli bir misyon üstlendiğini belirterek, ‘’Kuvayi milliye üyelerimiz içerisinde yaklaşık 35 farklı dernek başkanımız yer almaktadır. Biz Kuvayi Milliye olarak bu derneklerimiz ile ve bu derneklerin kendi aralarındaki etkileşimini artıracak faaliyetler gerçekleştireceğiz’’ dedi. Öztanrıöver, şunları kaydetti:
‘’Milli mücadele ruhu ve inancı' bizlerin bir araya gelmesini sağlamıştır. Bu inanç ve düşünceler ile memleket ve milli süreçlerde birlikte hareket edip katkı koymayı hedefliyoruz. Ayrıca Bu derneklerimiz ile birlikte kültürel, tarihsel, güncel konular ve memleketimizin elini güçlendirecek, sorunlarını tartışacak toplantılar ve seminerler düzenleyeceğiz. Öncelikle Kuvayi Milliye teşkilatlanması, Milli Mücadele süreçlerini anlatacağız.
Büyük Önder Atatürk’ün Adana’da Yıldırım Orduları Başkumandanı iken, işgal kuvvetlerinin, İngiliz ve Fransız gemilerinden asker çıkartması yaparak İskenderun'u işgal etme hazırlıkları içerisinde olduğunu fark ettiğini ve 4 Kasım 1918’de ateş emri vermesi ile işgal kuvvetlerine ilk direnişi Adana'mızda başlattığını anlatacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Mondros Mütarekesinin bir mütareke olmadığını, teslim ve yenilgiyi kabul ettiğimiz bir anlaşma olduğunu üzülerek gördüm' demesi ile Milli Mücadele düşüncesinin Adana’da oluştuğu gibi Adana’nın milli mücadelenin başladığı şehir olduğunun tarih sayfalarında yerini almasını sağlayacağız.’’
