İnsanlar arasındaki iletişim yalnızca sözcüklerden oluşmaz; bakışlar, beden dili ve ses tonunun tamamı konuşmanın gerçek anlamını oluşturur. Bu nedenle birinin sohbet sırasında göz temasını bir anda kesmesi, çoğu zaman basit bir refleks gibi görünse de psikolojide oldukça katmanlı bir davranış olarak yorumlanır. Gözünü kaçıran kişinin zihinsel durumu, o anki duygusal yükü ve içinde bulunduğu sosyal ortam bu davranışın anlamını belirleyen temel unsurlardır.
Psikolojide bakış, iletişimin en güçlü göstergelerinden biri kabul edilir. Göz teması kurmak ilgi, dikkat ve açıklık mesajı verirken; bakışı uzaklaştırmak mesafe koymak, sakınmak ya da duyguları kontrol etmeye çalışmak şeklinde yorumlanabilir. Ancak bu davranış her zaman olumsuz değildir. Kişinin gözünü kaçırmasının nedeni çoğu zaman zihinsel veya duygusal bir ihtiyaçtan kaynaklanır
Topluluk önünde konuşurken ya da tanımadıkları biriyle iletişim kurarken kendini gergin hisseden kişiler, yoğun göz teması kurmaktan rahatsız olabilir. Bu durum, karşı tarafa ilgisizmiş gibi görünse de aslında kişinin kaygısını azaltmak ve duygularını düzenlemek için geliştirdiği doğal bir yöntemdir.
Bir soruyu yanıtlarken hatırlamaya çalışma, düşünceleri toparlama ya da karmaşık bir konuyu ifade etme sırasında bakışların bir noktaya kayması oldukça yaygın bir davranıştır. Görsel uyaranı azaltmak, beynin düşünme sürecine daha fazla odaklanmasına yardımcı olur. Bu nedenle konuşurken boşluğa bakmak çoğu zaman düşüncelerin organize edildiğinin işaretidir.
Kişi stresli, mahcup, sinirli ya da üzgün olduğunda gözlerini kaçırarak kendini korumaya çalışabilir. Bu, gerginliği azaltan doğal bir savunma mekanizmasıdır. Bazı kültürlerde göz temasından kaçınmak saygı göstergesi olarak da kabul edildiği için, davranışın anlamı sosyal normlara göre değişiklik gösterebilir.
Birinin gözünü kaçırması tek başına bir mesaj değildir. Aynı davranış farklı kültürlerde farklı anlamlara gelebilir; üstelik kişinin ruh hâli ve ortamın dinamiği de bu yorumun şekillenmesinde belirleyicidir. Bu nedenle psikoloji, bakış kaçırmayı tek bir kategoride değil, bağlama göre değişen çok yönlü bir iletişim göstergesi olarak ele alır.
