SEYHAN SOL SULAMA BİRLİĞİNDE DÖNEN DOLAPLARIN PERDE ARKASINDA KİMLER VAR
Aylardır Adana yerel gazetelerinde çıkan haberlere ve YouTube kanallarındaki görsel haberlere duyarsız kalmayan gazetemiz Devlet su işleri 6. Bölge müdürlüğüne bağlı Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği görev bölgesinde yaptığı araştırmada, dönen dolaplar karşısında vicdanları sızlatacak bilgileri sizlerle paylaşma sorumluluğunu görev edindi.
Ovadaki köy muhtarlarının neredeyse tamamının kalması yönündeki imzalarına rağmen bazı siyasi kişiler ve bürokratlar tarafından görevden alınıp bir “zaar” kelimesi bahanesiyle il dışına sürgün edilen Şafak Çetin’i, gönderenler dahil herkes mumla arar olmuş.
Şafak Çetin zamanında ikinci planda kalan Bülbül fırsatı ganimete çevirerek yeni atanan basiretsiz başkan İbrahim Atar ile ele ele verip sulama birliğini iflasın eşiğine getirmekle kalmayıp Mühendis kadrosu da dahil olmak üzere tüm personeli birbirine düşman olacak seviyeye getirerek yeni düzenlerini kurmuşlar.
Elli derece sıcakta ovanın ortasında çalışan personel ile klima altında görevi sadece başkan ve yardımcısı Bülbül-Atar hazretlerine çay veren insanın maaş farkları, mühendis olmayıp mühendislerle aynı maaşı alan aklına estiğinde sulama birliğine uğrayan, muhasebe yetkilisi bile olmayan, mimar olmayan, avukat olmadan avukat gibi hava atan Adana maliyesinde akrabaları olan ve Ankara Sayıştay başkanı edasında havasını atan bayan elamanlar aldıkları maaşları bile beğenmez olmuşlar.
Haksızlık karşısında hak aramaya çalışan ses çıkaran personel hakkında idari soruşturma başlatıp türlü türlü iftiralar atarak susturmaya çalışmışlar.
Sulama birliğinin en büyük gider kalemi için söylenenler ise yenilir yutulur cinsten değil…
Birliklerin birleşmesinden sonra bir sene hariç akaryakıt ihalesini alan firmanın aynı firma olduğu, başka firmaların ihaleye teklif vermemesi için şartnamedeki ödeme süresinin bilinçli olarak uzun gösterildiği, ihaleyi alan yandaş firmaya ödeme süresinden önce ödemeler yapılarak rekabet ortamının ortadan kaldırıldığı, inceleme yapıldığında belgeler üzerinden de söylenenlerin doğruluğunun ortaya çıkacağını ifade etmişlerdir.
Birliğe ait araç ve iş makinelerinde takip sisteminin olduğu, sistemin de çalışma saatlerini ve tüketilen akaryakıt miktarlarını kaydettiğini dile getirerek gerçekte tüketilen akaryakıt miktarıyla pompadan satın alınmış gibi gösterilen miktarlar arasında ki uçurum ortaya çıkacaktır.
Devrik başkan zamanında başlatılan ve kayıt altına alınan, özel iş kapsamında çiftçi den alınan mazot yardımının da Bülbül-Atar zamanında haksız ve kayıt dışı olarak birlikte kullanıldığı da hesap edildiğinde akaryakıt ihalesindeki yolsuzluğun milyonlar mertebesinde olduğu birlik içerisinde sesli olarak dile getirildiği fakat ne hikmetse Makam peşine düşmüş devlet su işleri bölge müdürü Sayın Gökçe, Kefil olarak atanmasına sebep olanlar, aman ne olursa olsun benim dümenim bozulmasın koltuğumda oturayım diyen, diğer devlet su işleri yetkilileri bu vebali nasıl temizleyecekleri ise merakla bekleniyor.
Devamı gelecek