Bu konuda üreticilerin bilgilendirmeye yönelik bir dizi çalışmaya imza atan Doğru, konuya dair şu görüşlere yer verirken kapalı sistem sulama için 2025 yılı bütçesinden pay ayrılmasını da istedi:
"Tatlı su kaynaklarımızın yüzde 75’ini kullanan tarım sektöründe, suyu açık kanal ve kanaletlerle ovaya dağıtırken buharlaşma ve kırıklar sebebiyle yaklaşık yüzde 50’sini daha tarlaya ulaşmadan kaybediyoruz.
Tarlalarımızda ise salma sulama yöntemiyle gelen suyun sadece yarısından az bir kısmından bitki faydalanabiliyor, gerisini ise drenajlar ve oradan da denize yolluyoruz. Yani barajlarımızdan çıkan suyun, salma sulama yöntemiyle sadece yüzde 25’inden faydalanabiliyoruz. Bu arada toprağın en iyi kısmını da erozyon ile yok ediyor ve tuzlanmaya sebep oluyoruz.
Tarımda en modern sulama, basınçlı sistemlerle bitki köküne kadar yapılan modern sulama yöntemleridir ve bu sulama modelleri düşük faizli kredilerle devlet tarafından da teşvik edilmektedir. Anca bu sulama yöntemi ile de enerji harcayarak üretim maliyetini arttırıyoruz. Bu nedenle artık modern tarım yapılan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yatırımları başlayan kapalı basınçlı sistem sulama projelerine öncelik vermeliyiz.
