Seyhan Ziraat Odasi Baskani Süleyman Girmen, Türkiye’de tarim topraklarinin hizla beton bloklara teslim edildigini, çiftçi sayisinin her geçen gün azaldigini vurguladi.
Dünyanin en verimli tarim topraklarina sahip basta Çukurova olmak üzere Türkiye’nin her bölgesindeki tarim topraklarindan yine dünyanin en kaliteli ürünlerinin elde edilebilecegine dikkat çeken Girmen, yabanci ülkelerde tarim arazisi kiralanacagina basta Çukurovali olmak üzere Türk üreticisine destek verilmesi çagrisinda bulundu. Baskan Girmen, “Bizim verimli topraklarimiz hizla elden çikariliyor. Çiftçi sayimiz hizla azaliyor. Yüksek girdi maliyetleri çiftçimizi tarimdan, topraktan uzaklastiriyor. Kirsal kesimde yasayan köylümüz, üreticimiz topraklarinda ürettigi üründen zarar ediyor. Bu nedenle kirsalda neredeyse üretim yapilamaz hale geldi. Tarim ve Orman Bakanligi, yurtdisindan medet umacagina yerli üreticiyi desteklemeli, tarim topraklarini korumalidir” dedi.
“ADANA’DA DA TARIM ALANLARI AZALIYOR!”
Bir santimetre topragin olusmasi için 150 ila 350 yil arasinda bir zaman gerektigini dile getiren Girmen, tarim yapmak için ise en az 60 santimetre toprak gerektigini vurguladi. En uygun sartlar altinda tarim topraginin 20 bin yilda olustuguna isaret eden Girmen, “Tüm bu gerçekleri göz önüne alarak hareket etmek zorundayiz ancak ne yazik ki tarim alanlari son 10 yilda yüzde 5, son 20 yilda ise yüzde 12 azaldi. 2001 yilinda 26 milyon 350 bin hektar tarim alanina sahip Türkiye’nin tarim topraklari 2010 yilinda 24 milyon 395 bine, 2020 yilinda ise 23 milyon 136 bin hektara geriledi. Tarim alanlari Adana’da son 10 yilda yüzde 12,4 azaldi” diye konustu.
“GIDA GÜVENLIGI TEHDIT ALTINDA!”
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinin çiftçi sayisinin son yillarda giderek düstügünü ortaya koydugunu vurgulayan Baskan Girmen, 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayisinin 2011 yilinda 1 milyon 122 bine düstügünü, 2021 yili sonu itibariyle ise çiftçi sayisinin ne yazik ki 512 bine kadar geriledigini söyledi. Son 10 yilda çiftçi sayisinin yaklasik yüzde 55 azaldiginin verilerle sabitlestigini dile getiren Girmen, önü alinamayan enflasyonun tarimdaki girdi maliyetlerini yüzde 500’ler seviyesine çikardigini, tarimin vazgeçilmezi gübre ve ilaç fiyatlarina yetismenin mümkün olmadigini ifade etti. Artan Türkiye nüfusunun yani sira dünyadaki iklim krizinin gidaya olan ihtiyaci daha çok artirdigini aktaran Girmen, “Covid-19 salgini, dünyadaki çesitli savaslar, iklim degisikligi gibi baslica nedenler tarim ve gidanin önemini açikça ortaya koymusken Türkiye’de tarim topraklarinin betona teslim edilmesi, çiftçi sayisinin her geçen gün azalmasi gida güvenligini tehdit ediyor. Vatandaslarimiz gidaya erisimde zorlaniyor” dedi.
“SÜRDÜRÜLEBILIR TARIM POLITIKASI GELISTIRILMELIDIR”
Tarim ve Orman Bakanligi’nin yabanci ülkelere kaynak aktaracagina Türkiye’deki çiftçinin daha fazla yoksullasmasina göz yummamasi gerektigini, çiftçi borçlarinin ertelenmesi ve faizlerinin silinmesinin yani sira özellikle genç nüfusun kirsali terk etmesinin önüne geçmesi gerektiginin altini çizen Girmen, “Hizmet ve insaat sektörünün tarim arazilerini yok etmesi engellenmelidir. Bakanlik, tarimin stratejik önemini göz önüne alarak sürdürülebilir bir tarim ve ürün politikasi gelistirmelidir. Çukurovali çiftçi, Türk çiftçisi dünyayi iyi okuyor, tarim teknolojilerini yakindan takip ediyor. Bilinçli tarim yapan yerli üreticimizin desteklenmesi üretim ekonomisine geçisi ve vatandaslarimizin gidaya erisimini kolaylastiracak, Türkiye ekonomisi de ivme kazanacaktir” diye konustu.