Bugün, 18 Mart 2025 Salı

Türkiye kamu sen genel başkanı Önder Kahveci Mersin Türk sağlık sen şubesinin açılışına katıldı

Türkiye kamu sen genel başkanı Önder Kahveci Mersin Türk sağlık sen şubesinin açılışına katıldı

KAHVECİ: MESLEK SENDİKACILIĞI ÖRGÜTLENMEYİ SIKINTIYA UĞRATIYOR

 Haber Halime Özcan Açık

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Sağlık-Sen Genel ve beraberindeki Başkan Yardımcıları, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Metin Ercan, Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Halil Vural ve yönetimi, yeni mülkiyeti alınan sendika hizmet binasının açılışında bir araya gelerek gündeme dair konular hakkında İştişare yaptılar burada bir konuşma yapan genel başkan Kahveci şunları, söyledi

 

“Sendikacılık, çalışanların hak ve menfaatlerini koruyup ilerletmek amacıyla örgütlenme, örgütlü olmaktan kaynaklanan gücü kullanarak mücadele etme tabanında gelişmiş bir harekettir. Kamu görevlileri de temelleri 1980’li yılların ortalarında atılan, 1992 yılında Türkiye Kamu-Sen’in kurulmasıyla kurumsal yapıya kavuşan, 1995 Anayasa değişikliği ile 2001 yılında 4688 sayılı Kanunun çıkarılmasıyla yasal altyapısı oluşturulan bir mücadele sonucunda bugünkü sendikal haklarına kavuşabilmişlerdir. Bu hakları elde ederken maddi ve manevi anlamda birçok zorlukla karşılaşmışlardır. 

Bugün ise 2002 yılından beri gerçekleştirilen toplu görüşme ve toplu sözleşmeler sonrasında elde edilen hakları kullanmaktadırlar. Ancak son dönemlerde kamu çalışanlarının örgütlü mücadelesine darbe vuracak ve güçlü sendikal yapılar oluşturmalarını engelleyecek birtakım gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelerin başında ise kamu çalışanlarını meslek esasına göre sınıflandırarak faaliyet gösterme çabasındaki sendikalar gelmektedir. Örgütlü mücadele gücünü, çok sayıdaki sendikadan değil üyelerinden alan sendikalardan kazanır. Oysa sendikacılığı meslekî boyutta ele alan yapılanmalar, güçlü sendika yerine bölünmüş ve güçsüz bir örgütlenme yapısı oluşturmaktadırlar. 

Bu durum bir taraftan kamu görevlilerinin sendikalara üye olmasını teşvik ederken diğer taraftan da örgütlenme ve hak mücadelesi vermeden bir sendika kurarak çalışanların gücünü farklı alanlarda kullanmak isteyen kimseler için bir fırsata dönüşebilmektedir. Özellikle 2022 yılında toplu sözleşme ikramiyesinin yükseltilmesiyle sendika üyeliğinin teşvik edildiği bu ortamda, çok sayıda sendika kurularak, üyelerinin örgütlü gücünü sendika kisvesi altında ranta dönüştürme gayreti içine girmiştir. 

Öyle ki, hemen hemen her iş yerinde yeni yeni sendikalar kurulmaktadır. Hatta mevzuata göre yasak olmasına rağmen kamu kurum ve kuruluşlarında çok sayıda meslek sendikası ve kurum sendikası faaliyet göstermektedir. Bu durum da örgütlü mücadelenin bölünmesine ve güç kaybetmesine, aynı hizmet kolunda farklı unvanlarda görev yapan memurların farklı alanlarda faaliyet gösteren sendikalara üye olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde işyeri ve meslek esasına göre örgütlenmek de yasaktır. 

Temmuz 2024 verilerine göre kamuda sendikalara üye olabilecek toplam 2 milyon 994 bin 550 kamu görevlisi bulunmaktadır. Buna göre toplam sendika sayısı ile kıyaslandığında her 12 bin 374 kamu görevlisine 1 sendika düşmektedir. 

Resmî Gazete’de bu sendikalardan bazılarının sendika kurma yeter sayısına bile ulaşmayacak düzeyde 3-4 üye sayısına sahip olduğu, diğer pek çok sendikanın da şube yeter sayısının altında üyeye sahip olduğu görülmektedir. Bu sendikalardan bir kısmı da uzmanlar, doktorlar, hemşireler, mühendisler, veterinerler, maliye çalışanları, askeri işyerlerinde çalışanlar, engelliler, AFAD çalışanları gibi Kanunun 4’üncü madde hükmüne aykırı bir biçimde meslek ve işyeri esasına dayalı olarak kurulmuşlardır. 

Böyle parçalı bir örgütlenme içinde kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini ilerletmek için güç birliği yapması neredeyse imkânsız hale gelmekte, bazı oluşumlar sendika kisvesi altında farklı emellere hizmet edebilmektedir. Bu noktada, sendikal mücadeleye dahil olmayarak sendika kisvesi altında farklı emellere hizmet eden sendikalar da göz ardı edilmemelidir.  6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda işçi sendikalarının toplu sözleşme yapabilmesi için ülke genelinde %1; işyerleri için %50; işletmeler için %40’lık bir sınır bulunmaktadır. Oranları ve şartları değişmekle birlikte benzer baraj uygulamaları Portekiz, Romanya, Fransa, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerde de bulunmaktadır.  Bu doğrultuda kamu görevlileri sendikalarına üye olanlar açısından getirilecek baraj sistemi, örgütlenme özgürlüğüne herhangi bir engel oluşturmamaktadır. Bu da ILO’nun 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmelerine aykırı bir durum teşkil etmemektedir.   14/9/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun ile işçi sendikaları için işkolu barajı %1’e düşürülmüştür. Bugün halen tüm işçi sendikaları için işkolu barajı %1 olarak yürürlüktedir. Bu nedenle kamu görevlileri sendikacılığının kısır çekişmelerden kurtarılarak daha güçlü bir örgütlü yapıya kavuşturulması, istismarın önlenmesi, kurumsallaşmanın sağlanması ve daha etkili bir sendikacılık yapılabilmesinin önünün açılması amacıyla bir girişimde bulunulması zorunlu hale gelmiştir” 

KAHVECİ: BAYRAM İKRAMİYESİ MÜJDESİ KAMU ÇALIŞANLARINA VERİLMELİ

“Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda yalnızca memurlarımızın alamadığı bayram ikramiyesinin ödenmesi için yıllardır dile getirdiğimiz talebimizi bir kere daha yineliyoruz. Memurlar da devletin görevlisi olarak bu ödemeyi herkes kadar hak etmektedir. Memurlarımıza bayram ikramiyesi ödenmesi, son derce insani ve eşitlik ilkesinin gerektirdiği haklı bir taleptir. Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlarımız, artık daha fazla ihmal edilmemeli, yok sayılmamalıdır. Hükümet 25 milyon memur ve memur ailesinin beklentilerini sevince dönüştürmelidir”   

KAHVECİ: TÜM HİZMET KOLLARINDA YETKİYİ ALMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ

“Ekonomik ve sosyal alanda yaşadığımız pek çok olumsuzluğun yanında bu süreçte özellikle kamu çalışma hayatında yetkili görünen ama ortalarda hiç görünmeyen malum sendika ve konfederasyonların durumun vahametini kavrayamamış olmaları, geleceği görmekten uzak tutum ve yaklaşımları, toplu sözleşme görüşmelerinde ihanete varan vurdumduymazlıkları, kamu çalışanlarının ekonomik olarak her geçen gün biraz daha geriye gitmesiyle sonuçlanmıştır. 

Yetkili sendikalar ve konfederasyonun bu gafleti, yıllar içinde memur maaşının dolar, euro, altın gibi yatırım araçları karşısında sürekli erimesine, ailenin zorunlu tüketim harcamalarına yetecek düzeyde uzak kalmasına neden olmuştur. Vergi dilimlerindeki adaletsizlik, önümüzdeki dönemde yaşanacak enflasyon ve oluşan belirsizlik 2025 yılının kamu çalışanları açısından çok daha zorlu geçeceğini göstermektedir. Önümüzdeki yıl yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri, 2028 yılına kadar memur ve emeklilerin kaderinin belirleneceği önemli bir dönemeçtir.  

Bu noktada kamu görevlilerimizin ve emeklilerin geleceği, 2025 yılı ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili olarak yer alacak sendikalara bağlanmıştır. Bu nedenle önümüzdeki yetki dönemi kamu görevlilerimiz açısından hayati bir önem kazanmıştır. Hepimizin bildiği gibi son yıllarda üye sayımızı sürekli artırmayı başarıyoruz. Bu sene de türlü olumsuzluklara rağmen üye sayımızı 16 bin 598 artırarak toplamda 569 bin 546’ya ulaştık. Üye sayımız her geçen gün artmaya devam ediyor. Önümüzdeki yetki süreci toplu sözleşme görüşmelerine yetkili olarak oturabilmemiz açısından son dönemde önemlidir. Bu dönem bizlerle birlikte mücadeleye karar veren yeni üyelerimizle kucaklaşacağımız günler olacaktır.  Teşkilat mensuplarımızın var gücüyle çalışarak bu gerçekleri kamu çalışanlarımıza anlatacağından ve Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın yeniden yetkiyi alarak memurlarımızı en güzel şekilde temsil edeceğinden şüphem yoktur. Kamu çalışanlarının ekonomik uçuruma sürüklenmelerini önlemenin yegâne yolu budur. 

Bugüne kadar verdiğimiz mücadele ile kamu görevlilerinin sahip olduğu hakların büyük çoğunluğunda emeği ve imzası olan ve her türlü olumsuz şarta rağmen üye sayısını istikrarlı bir biçimde artıran Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımız, siz değerli teşkilat mensuplarımızın gayretleriyle, bu süreçten de büyüyerek çıkacaktır.

İlkemiz önce ülkemiz düsturu ile yürüttüğümüz; çalışan, üreten, yol gösteren sendikacılık anlayışıyla beslediğimiz mücadelemiz, bugün dünyanın içinden geçmekte olduğu bu değişim döneminde kamu görevlilerinin en fazla ihtiyaç duyduğu olguları bünyesinde barındırmaktadır. Bundan sonra gerçek anlamda milli sendikalara ve yol gösterici anlayışa her zamankinden fazla ihtiyaç vardır. Ürettiği fikirler, geliştirdiği öneriler, getirdiği tedbirler ve geleceği öngören yaklaşımlarıyla Türkiye Kamu-Sen ve sendikalarımız geleceğin sendikacılığını inşa etmektedir.  Çok çalıştık, çok yorulduk ama asıl mücadele bundan sonra başlıyor. Gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerine yetkili konfederasyon olarak katılmak, sendikalarımızın yetkiyi alarak kamu çalışma hayatında yaşanan travmayı bertaraf etmek için önümüzde tarihi bir dönemeç bulunmaktadır. Bu tarihi günlerde her bir teşkilat mensubumuzun omuzlarına da tarihi sorumluluk yüklenmiştir. 

Kamu görevlilerimizin ihmalden kurtulmaları için son bir şans imkânı sunan bu günleri iyi değerlendirerek geleceğe Türkiye Kamu-Sen mührünü vurmak, siz kıymetli ve vefakâr teşkilat mensuplarımızın ellerindedir. Türkiye Kamu-Sen ve sendikalarımızın toplu sözleşme masasında söz ve imza sahibi olması adına her zamankinden fazla gayret göstereceğinize inanıyor, bu kutlu yolda daha fazla çalışmamız gerektiğinin bilinmesini istiyorum”  diyerek sözlerini noktaladı.



  • Salı 23.6 ° / 11.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 17.5 ° / 8.3 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 12.4 ° / 4.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı